İFLAS ERTELEME SÜRECİ
Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle şirketlerin “iflasın ilan edilmesi öncesinde” başvurabilecekleri hukuksal bir yol haline gelen İFLAS ERTELEME kurumu, mali durumları bozulan şirketlerin ve kooperatiflerin sermayelerinin korunması için gerekli tedbirlerden biri olarak Türk Ticaret Kanunu ’nda düzenlenmiştir. Mahkeme, şirketin mali durumunun düzelebilir olmasını mümkün gördüğü takdirde iflas erteleme kararı verebilmektedir.
İflas erteleme şirket yönetim kurulu ya da herhangi bir alacaklı tarafından istenebilmektedir.
İflas erteleme yalnızca Sermaye Şirketleri (anonim ve limited şirketler) ile Kooperatifler tarafından istenebilmekte olup gerçek kişi tacirler veya şahıs şirketleri (kolektif ve komandit şirketler) tarafından talep edilememektedir.
İFLAS ERTELEME ŞARTLARI
İflas erteleme istenebilmesi için şekli ve maddi şartlar bulunmaktadır.
Şekli Şartlar
Şirketin Sermaye Şirketi ya da Kooperatif olması,
İflasın Ertelenmesi Talebi (İflas erteleme şirketi idare ve temsille yetkili olanlar, tasfiye memurları ya da herhangi bir alacaklı tarafından Mahkemeden talep edilmesi gereklidir, talep olmadan Mahkeme re’sen iflas erteleme kararı vermemektedir.)
Borca Batıklık Bildirimi (Mahkemeye borca batıklığın bildirilmesi ve bu sebeple iflas erteleme talep edilmiş olmalıdır.)
İyileştirme Projesinin Sunulması (Borca batıklığın hangi yöntemlerle aşılacağına ilişkin yol haritasının Mahkemeye sunulması gereklidir. Hangi tedbirlerin alınacağını ve tedbirlerin ertelenme süreci sonunda şirketi nasıl etkileyeceği somut ve objektif veriler ile açıklanmalıdır.)
Mali Bilançonun Mahkemeye Verilmesi,
Masrafların Peşin Ödenmesi,
Fevkalade Mühletten Yararlanılmamış Olması. (Bir sermaye şirketi ya da kooperatif fevkalade mühlet elde ettiği takdirde, mühletin bitiminden itibaren bir yıllık süre içinde iflas ertelemesinden yararlanamaz.)
Maddi Şartlar
Fiili Borca Batıklık Durumu
İyileştirmenin Mümkün Olması
Alacaklıların Haklarının Korunması
İFLAS ERTELEME SÜRECİNDE ALACAKLILARIN DURUMU
İflas erteleme kurumu ile birlikte şirketin iflası engellenir, iflas erteleme süresince borçlu şirkete karşı Kamu Alacağı ve SSK Primleri dâhil hiçbir yasal takip yapılamaz, İİK. m. 179/b hükmü gereğince mevcut takipler de durur. Bu sayede, şirketin mali durumunu düzeltmesi ve faaliyetine devam etmesine imkân sağlanmış olur. Aksi halde; mali açıdan sıkıntıda olan şirketler, alacaklıların “şirket hesaplarına ve şirket malvarlığına el koyması ile” çalışamaz duruma gelecek, şirketin iflası kaçınılmaz olacaktır.
Fakat burada bazı istisnalar söz konusudur. İİK. m. 179/II hükmüne göre iflas erteleme sürecinde taşınır-taşınmaz ve ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklar için borçluya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılabilmekte ve başlanmış takiplere devam edilebilmektedir. Ancak bu takipler üzerine rehin konusu mallara muhafaza tedbirleri alınamaz ve satışı istenemez.
Diğer bir istisna ise işçilik alacaklarına ilişkindir. İ.İ.K. m. 179/b-III ve İİK. m. 206 ‘da düzenlenmiş birinci sıradaki alacaklar bakımından haciz yoluyla takip yapılabilmektedir. Bu alacaklar için yasal takip yapılabileceği gibi başlamış takiplere de devam edilebilir.
BİRİNCİ SIRA ALACAKLAR
1) İşçilerin iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki 1 yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatı alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları kıdem ve ihbar tazminatları,
2) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,
3) İflasın açılmasından önceki bir yıl içince tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.
Pek çok şirket tarafından finansal yönden zora düştüğünde kurtulma ümidi olan iflas erteleme müessesi ile kural olarak bir takip ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin işlemesi durmaktadır. Karar doğrultusunda önceden başlamış olan takipler iptal olmamakta yalnızca durmaktadır. Takip yasağı ise yeni başlayacak olan yasal takipler içindir.
HUKUKİ SONUÇLARI
İflasın ertelenmesi kararı ile iflas ertelenir ve hukuki sonuçları da bu tarihten itibaren doğar.
İflas ertelenmesi karar veren Mahkeme, iflasını ertelediği sermaye şirketine ya da kooperatife, yönetim organlarının yetkilerinin tamamını kullanmak üzere veya yönetim kurulunun iş ve işlemlerini denetlemek üzere kayyım atar.
İflası ertelenen şirketin, erteleme kararından önce yapılan sözleşmelerden doğan hak ve borçları devam eder.
İflasın ertelenmesi kararı verilmesi üzerine iflas davası hariç daha önce açılmış davalara devam edilmesine ya da erteleme süresi içinde yeni davaların açılmasına engel teşkil etmez.
EMSAL YARGITAY KARARLARI
“Davalı Anonim şirket 29.5.2003 tarihli dilekçesi ile TTK.nun 324. maddesi uyarınca iflasın ertelenmesini talep etmiş, bu dilekçede iyileştirmenin nasıl yapılacağına ilişkin açıklamalar yapmıştır. İflasının ertelenmesini isteyen şirketin borca batık durumda olup olmadığı tespit edilmeli, borca batık durumda olduğunun saptanması halinde ıslahının mümkün bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. İflasın ertelenmesini isteyen borçlu şirket iyileştirmenin nasıl yapılacağına ilişkin bir proje sunmalıdır. TTK.nun 324. maddesinde projeden söz edilmemiştir. TTK. nun 4949 sayılı Kanunla değişik 179. maddesinde bir iyileştirme projesi sunulması, sunulan projenin ciddi ve inandırıcı olması halinde iflasın ertelenmesine karar verileceği hükme bağlanmıştır. Ancak bu hüküm 4949 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak iflasın ertelenmesi taleplerinde uygulanacağından somut olayda uygulanması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece 29.5.2003 tarihli dilekçedeki iyileştirme önerileri konusunda bilirkişi kurulundan rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.” (Y19HD. 2004/1665 E. 2004/6623 K. 3.6.2004 T. )
“Davacı vekili müvekkilinden inşaat malzemeleri alan davalının 37.536.817.000.-TL borcunu ödemediğini, 2001 yılından itibaren ödemelerini tatil ettiğini ileri sürerek davalı şirketin İ.İ.K’nun 177/2. maddesi uyarınca iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İflasın ertelemesi sırasında taşınır taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış takiplere devam edilebilir. Ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Mahkemece yasa hükmüne rağmen rehinli takiplerin durdurulmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece bu yönlerin gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi müteselsil kefillerin erteleme kararı kapsamında olduğunun kabulü de yerinde görülmemiştir.” (Y19HD. 2004/3011 E. 2004/8154 K. 8.7.2004 T.)